Diş, sindirim sisteminin başlangıcı olarak kabul edilen, tükettiğimiz besinlerin parçalanmasını ve sesin şekillenmesini sağlayan, sert yüzeyli, kemiği andıran küçük parçalardır. Dişlerin sayısı genellikle 32'dir ve bebeklik döneminde çıkmaya başlar, çocukluk döneminde ise yenilenme durumu söz konusu olur.

Dişler bebeklik dönemiyle birlikte yavaş yavaş oluşmaya başlar ve bu dönemde bebekler ağızlarında yoğun bir kaşıntı ve rahatsızlık hissederler. Bu süreçte sürekli huysuzlanmaları ve ağlamaları doğaldır. Çıkan bu dişlere "süt dişi" denir ve bu dişler geçicidir. Bebeklikten çocukluk dönemine geçişte, genellikle 6 veya 7 yaş civarında süt dişleri dökülerek yerlerine kalıcı dişler çıkar. Kalıcı dişler, süt dişlerine göre daha keskin ve dayanıklıdır, ancak kırıldıklarında yenilenmeleri veya tekrar çıkmaları mümkün değildir. Genellikle 20'li yaşların başlarında, diş sıralamasının sonlarında çıkan ve oluşurken yoğun ağrı ve acıya sebep olabilen 20 yaş dişleri de vardır.

Dişler şekil ve amaçlarına göre üç grupta toplanır:

Bir dişi incelediğimizde toplamda üç ana bölümden oluştuğunu görürüz: Taç, boyun ve kök.

Dişler, ağıza alınan besinlerden dolayı sürekli bir saldırı altındadır. Diş aralarına yerleşen gıda artıkları ağız sağlığını tehdit eden durumların oluşmasına sebebiyet verirler. Ağızda oluşan asit ve plak tabakaları zamanla diş çürüklerine, diş taşlarına, diş eti iltihaplanmasına, diş eti kanamalarına ve benzeri hastalıklara neden olurlar. Bu yüzden düzenli ve eksiksiz ağız bakımı yapılmalı, en az her 6 ayda bir diş doktoruna kontrole gidilmeli, sigara, alkol ve asitli içecekler gibi diş sağlığını olumsuz yönde etkileyen etkenlerden uzak durulmalıdır.